-
1 ruh göçü
ruh göçü s -
2 ruh
"1. soul, spirit (of a living person or thing). 2. psych. psyche. 3. liveliness, spirit, animation, life. 4. heart (of a matter), essence (of a matter). 5. (a person´s) character or nature. 6. spirit of a dead person. 7. essence, spirit (of a volatile substance); extract, concentrated solution. R-um! colloq. My dear!/My dear fellow! - bulmak (for something) to acquire a meaning, become meaningful, make sense. - doktoru psychiatrist. - doktorluğu psychiatry, being a psychiatrist. -u (bile) duymamak /ı/ to be completely unaware of, not to notice in any way whatsoever. - çağırma calling someone´s spirit (during a séance); necromancy. - gibi wraith-like (person). - göçü/sıçraması metempsychosis, transmigration. - haleti state of mind, mood. - hastası mentally ill person; mental patient. - hekimi psychiatrist. - hekimliği psychiatry, being a psychiatrist. -una işlemek /ın/ (for something) to become rooted in (someone´s) character, become a part of (someone´s) makeup. -unu okşamak /ın/ (for something) to please (someone) greatly. -unu okumak /ın/ to understand (someone) completely; to be able to read (someone´s) innermost thoughts; to be able to read (someone) like a book. - sağlığı mental health. - sayrılığı mental illness. -unu şad etmek /ın/ to please the soul of (someone who is dead). -unu teslim etmek to die, give up the ghost." -
3 μετεμψύχωση
ruh göçü, ruh sıçraması, tenasüh -
4 göç
göç s3) (ruh \göçü) Wanderung f -
5 tenasüh
tenasüh s -
6 Reinkarnation
reenkarnasyon, ruh göçü -
7 Seelenwanderung
rel ruh göçü, tenasüh
См. также в других словарях:
ruh göçü — is. Ruhun bir bedenden başka bir bedene geçerek varlığını sürdürdüğü inancı, tenasüh, reenkarnasyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruh — is., Ar. rūḥ 1) Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin 2) En önemli nokta, öz Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil. M. Ş. Esendal 3) Esans Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göç — is. 1) Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
reenkarnasyon — is., Fr. réincarnation Ruh göçü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenasüh — is., esk., Ar. tenāsuḫ Ruh göçü … Çağatay Osmanlı Sözlük